Terezin Toplama Kampı’ndan Yemek Tarifleri

Anneme…

Yemek yapmayı öğrenmeye azmetmiş genç bir kadının başlarda tek kaygısı, yaptığı yemeklerle kimsenin zehirlenmesine sebebiyet vermemektir. İşi biraz ilerlettikçe yemeklerini yiyenlerden “Eline sağlık, pek güzel olmuş” cümlesini duymanın mutluluğunu tadar. Ama bu mutfak yolculuğunda aslında daha büyük bir hedefimiz vardır: Bir gün annemizinkiler kadar güzel yemekler yapabilmek.

Yaptığımız yemekleri tencerenin başında tadarken kendi kendimize “Olmuş mu?” diye sorarız ama asıl sorumuz “Anneminkine ne kadar benzemiş?”tir. Defalarca uğraşıp bir türlü tam beceremediğimiz ıspanak yemeği, sonunda annemizinki gibi görünüp daha önceki denemelerimiz gibi ağzımızda acı bir tat bırakmadığında hedefe bir adım daha yaklaştığımızı hissederiz. Pirinç pilavımız aynı annemizinki gibi tane tane olup buram buram tereyağı koktuğunda da bir başka sınavı vermiş oluruz.

Continue reading “Terezin Toplama Kampı’ndan Yemek Tarifleri”

Heather Sellers kendisiyle nasıl tanıştı?

İngilizce öğretmeni Heather Sellers’a merhaba deyin. O da sizinle tanıştığına memnun oldu. Ama iki gün sonra tekrar karşılaştığınızda selamsız sabahsız yanınızdan geçip giderse sakın üstünüze alınmayın. Olur da siz ona selam verirseniz, yüzünüze şaşkın şaşkın bakması ihtimaline de hazırlıklı olun.

Hayır, o dalgınlığıyla ünlü çılgın profesörlerden değil. Michigan’da bir üniversitede yaratıcı yazarlık dersleri veren 40’lı yaşlarındaki Heather Sellers, sadece Amerika’da sayıları beş milyonu bulan yüz körlerinden biri. Yüz körlüğü, bir diğer deyişle “prosopagnosia” genetik yolla geçebildiği gibi, beyinde hasar sonucu da oluşabiliyor.

Continue reading “Heather Sellers kendisiyle nasıl tanıştı?”

Create a free website or blog at WordPress.com.

Up ↑